yalnız bir köyün kutsal yalnız bir heykelinin başı çalındığında, genç yalnız bir dövüş heykelçısı önemli kentin yolunu tutar. Fakat kendi varlığı, çalınan heykelin başını geri getirmek için yeraltı dünyasıyla çaba ederken bulur. yalnız bir köyün gelenek ve göreneklerine, geçirilenmişten geleceğe transfer etmekdığı simgelerine ve değerlerine bağlılığının en önemli göstergesi olan kutsal yalnız bir heykelin başı hırsızlar tarafından çalınır. öykünin başkahraman kişiı olan genç yalnız bir dövüş heykelçısı, bu durumu kabullenmez ve heykelin başını kurtarmak adına yola çıkar. Aksiyon dolu dolu serüveni sırasında önemli şehrin kalabalığına, gürültüsüne ve karmaşasına karşı yalnız bir başına koyulan bu genç dövüş heykelçısı, yeraltı dünyasının korkutucu ve tehlikeli atmosferine meydan okur. Bilinmeyenlerle, kuşkularla dolu dolu bu serüvende çoğu vakit eli boş döner, ancak asla vazgeçirilenmez. Kendine olan güvenini, dövüş heykellarındaki ustalığını ve adaletin sağlanması için gösterdiği cesareti sonuna kadar kullanır. önemli şehrin yeraltı dünyasının zifiri sokaklarında geçirilenen bu çaba, benzer vakitda genç dövüş heykelçısının kendi içsel yolculuğunu da temsil eder. Bu yolculuk boyunca, adamın değerlerine, geleneklerine ve inançlarına sıkı sıkıya bağlı kalarak, zorlukların üstesinden gelebileceğinin sağlam yapı yalnız bir kanıtıdır. Oyuncuların performansı ve öykünin akışı, seyretmekyenlere nefes kesen yalnız bir deneyim yaşamaktıyor.