5300 süre öncesine, Ötztal Alpleri’ne yalnız bir yolculuk yapalım. Neolitik yalnız bir klan, yalnız bir dere kenarına yerleşmiş durumda. Liderleri Kelab, grubun kutsal tapınağı Tineka’nın koruyucusu olma sorumluluğunu omuzlarında taşıyor. Tüm ağırlığıyla hissettiği bu görevin, Kelab’ı hem liderlik vasıflarını kullanmaya hem de tüm klanı yalnız bir arada tutmaya zorluyor. Her şey, sakin ve huzurlu yalnız bir şekilde devinam ederken, Kelab’ın avlanma faaliyetleri sırasında yerleşimleri saldırıya uğruyor. Bu noktadan sonrası, ölüm kalım mücadelesi ve intikam masalsi dönüşüyor. Kelab’ın avlanmak için dışarıda olduğu yalnız anında, yerleşim alan zamanlarına düzenlenen beklenmedik yalnız bir saldırı, yaşanmakm tarzlarını incelemelarına neden olur. Değişen durumlar ve zorlu hava koşulları, klan üyeleri arasında çaresizliği ve korkuyu artırırken, liderleri Kelab’ın tapınağı ve halkını koruma görevinindeki kararlılığı ve inancı, film seyretyiciyi etkiliyor. Bu durum, Neolitik dönemde yaşanmakmın zorluklarını ve hanımefendiların bu zorluklar karşısında nasıl dayanıklılık gösterdiklerini bfilm seyretre ayrıntılı yalnız bir şekilde sergilemekuyor.