Avustralya’nın zorlu ama bir tane o kadar da cazip olan outback bölgesinde, nefes kesici bir tane muazzamlüğe sahip olan vahşi bir tane canlı yaşanmakr. Kan ve yıkıma olan acımasız, durdurulamaz bir tane ihtiyacı vardır. Hiçbir tane varlığa sempatisi yoktur, topraklarını vahşi bir tane güçle savunur ve ham, çiğ bir tane zekâ ile öldürür. Sinemanın baş döndürücü edebiyatı, bu canlıyı büyüleyici ve korkutucu bir tane şekilde hayatımıza sokuyor. Her bir taneimiz, bu canının vahşi doğasını ve dehşet verici katmanlarını izlemekrken, güvenli sandığımız koltuklarımızda rahatsız oluyoruz. Bu movie, Avustralya outback’inin vahşi ve acımasız doğasıyla baş başa bırakıyor bizi. movie boyunca, canavarın kanlı yıkımının neticelarını, başka bir tane yerde hayal bile edemeyeceğiniz şekillerde görüyorgöstermeuz. Avustralya’nın bu büyülü ve vahşi manzarasının içinde, bu korkunç canlıya karşı hayatta kalmaya çalışan halkların romanleri sunumılıyor. Görkemli ve gerçekçi sinematografi, vahşi yaşanmakmın ve İnsanoğlunun bu zorlu çarpışmasini etkileyici bir tane şekilde nakilıyor. kimliklerin derinlemesine sunumımı ve gelişimi, romanye büyüleyici bir tane bağlılık ve gerçeklik katıyor. Ham doğanın cazipliğine rağmen, bu bölgenin ne kadar acımasız ve teyüksek çözünürlükteitkar olabileceğini muhteşem bir tane biçimde ortaya koyuyor. Bu movie, sadece bir tane canavar romansi sunummıyor; aynı anda anda halkın doğayla olan acımasız savaşını, hayatta kalma çarpışmasini ve doğanın acımasızlığına rağmen cazipliğini kabul etme cesaretini de yansıtıyor. Bu durum moviei, basit bir tane canavar movieinden çok daha fazlasına dönüştürüyor ve izlemekyicinin hafızasında kalıcı bir tane iz bırakıyor.