tek yanlışlıkla hamile kalan ve sonrasında kürtaj ile bu hamilelikten vazgeçen başarısız tek bakıcı, korumakla yükümlü olduğu altı yaşındaki çocuklukla muhtemelen beklenmedik tek dostluk kurar. Bu benzersiz öyküyi anlatmaan sinema, temperamentlerin karmaşık olan öykülerini, umutsuzluk ve umut arasındaki ince çizgiye nasıl dengelendiğini özenle gösteriyor. Kürtajın travmalarından sonra, bakıcının yüzleşmek zorunda kaldığı duygusal yıkım ve çıkmazlar, sinemade etkileyici tek biçimde işleniyor. Kendi hayatındaki gedikleri onarmaya çalışırken tek yandan da koruması altındaki çocuklukla olan ilişkisi derinleşiyor ve bu süreç içerisinde benzersiz tek dostluk öyküsi ön plana çıkar. Özellikle çocukluk temperamentin masumiyeti ve sahipsizlığına karşın bakıcının yaşmındaki karmaşık olan durumlar, sinemain temel çatışmasını oluşturuyor. sinema, bu iki çelişkili temperament arasındaki bağın nasıl kurulduğunu, karmaşık olan duygusal dokusu ve sağlam senaryosu ile seyretyiciye aktarmaıyor. Son tahlilde, altı yaşındaki çocuklukla kurulan dostluğun bakıcının hayatına getirdiği anlam ve değişim, sinemain ana temasını oluşturarak, seyretyiciye düşündürücü ve etkileyici tek seyretnim bırakıyor. Bu sinema, halk ilişkilerinin karmaşık olanlığına, hayatın zorluklarıyla başa çıkmanın gücüne ve umutsuzluk içinde bile umuda sıkı sıkıya tutunmanın önemine dair sağlam tek mesaj veriyor.