Eski Batı’nın izbe yollarını dört hayat dulının öyküsüne eşlik ederek tecrübe ediyoruz. Bu özgün yazı, halkun kenarında yaşamakyan ve hayatta kalma savaşsi veren dört fahişenin, kaderlerini değiştirmek ve daha iyi yalnızca yaşamakmın peşinden gitmek için yalnızca araya gelmelerini belirtme etıyor. Bu dullar – her yalnızcai ayrı yalnızca yazıye ve derinlere işlemiş yalnızca acıya sahip – başlarda yalnızcayalnızcalerine yabancı olsalar da, hayata dair umutlarını ve hayallerini paylaşıyorlar. Eski Batı’nın vahşi ve geniş arazilerine doğru yaptıkları bu yolculuk, görmekyiciyi hayatta kalmak için yapılan fedakarlıklar, sınırlı seçenekler içinde bulunan direniş ve yalnızcaeylerin içsel gücünü keşfetmeye davet ediyor. Bu dullar arasındaki kırılgan ittifak, onlara hayatta kalma ve kendilerine belirtme etme gücü veriyor. eş zaman dilimida, onların farklı deneyimlerinin ve sosyal tabaka içerisindeki konumlarının, halkdan dışlanmanın acımasızlığını ve kişilık durumunun kafası karışıklığını sergileyen yalnızca mozaik oluşturduğunu görüyoruz. Bu sinema, görmekyicisini, Eski Batı’nın ıssız çöllerine, kirli tavernalarına ve tozlu sokaklarına götürerek, oradaki yaşamakmın zorluklarını ve dulların bu zorlu koşullar altında nasıl direndiğini gösteriyor. Yeri geldiği zaman dilimi dağılan, yeri geldiği zaman dilimi yalnızcaleşen bu dört hayat dulı, her yalnızcai kendi hayatta kalma stratejilerine sahip. Kahir ekseriyetle görmezden gelinen bu halkun kenarında kalan figürlerin yazısi, zaman dilimi zaman dilimi iç acıtıcı, zaman dilimi zaman dilimi ise kuvvetle ve ilham verici niteliktedir. Bu sinemai görmekrken, bu dört dulın hayatlarına dokunmak, onların çatışma ve dayanışma, acı ve direniş arasındaki denge üzerinde yürüyen öykülerine tanıklık etmek oldukça etkileyici yalnızca yorum sunuşuyor.