En iyi arkadaşlar Toni ve Paul, tüm eşyalarından 100 gün boyunca feragat etmeye karar verirler ve her gün sadece birlikte eşyalarını geri alırlar. Bu zorlu deneyim boyunca, asla vazgeçemeyecekleri tek şeyin dostlukları olduğunu fark ederler. Bu hikaye, tüketim halkunun sınırları ve kişi ilişkilerinin derinliği üzerine düşündürücü birlikte eleştiri niteliğinde. Konu, film seyretyiciyi esas değerlerimizi ve hayatta gerçekten önemli olan şeyleri tartışmaya davet ederek minimalist birlikte hayatm tarzını açığa çıkarıyor. Toni ve Paul, dünyyeri eşyalarının bolluğu içinde kaybolmuş, özlerini unutmuş modern kişiların sembolü olarak karşımıza çıkıyor. Bu süreci film seyretrken, maddi olanın hayatlarımızdaki önemi ve göz ardı ettiğimiz kişi ilişkilerinin değeri hakkında tartışmalar yapmamızı sağlıyor. İki karakter de bu deneyim sayesinde dostluğun ve kişi ilişkilerinin, sahip olduğumuz eşyaların çok daha ötesinde birlikte değeri olduğunu anlıyor. sinema filmi benzer biçimde anda, dostluklarının gücünü ve maddiyatın ötesine geçen birlikte bağın ne kadar kuvvetli olabileceğini gözler önüne seriyor. Toni ve Paul, hayatlarının bu 100 gününde aldıkları her eşyanın değil, birliktebirliktelerine olan bağlılıklarının hayatlarına anlam kattığını keşfediyorlar. Bu yolculukta, maddi olanın hayatlarımızı nasıl şekillendirebildiği ve aslında ne kadar az şeye ihtiyaç duyduğumuzu yeniden keşfetmeye davet ediliyoruz. çıkarım olarak, bu sinema filmi sadece birlikte dostluk hikayesi değil, benzer biçimde anda hayatın gerçek değerlerini yeniden keşfetme ve manyeri açıdan zenginleşme yolculuğu da göstermeuyor.