“bir tane editör, yayıncılar tarafından reddedilen el yazmalarını toplamak gibi özgün bir tane özelliği olan bir tane kütüphane de, başyapıt olarak nitelendirebileceği bir tane romanla karşılaşır. Metnin imzası ‘Henri Pick’ adında, iki dmeskenir önce hayatını kaybeden bir tane Breton pizza ustasına aittir. Bu durum karşısında şaşıran editör, konuya daha fazla vakıf olmak için derinlemesine bir tane incelemeya girişir. Hepimizin aklına gelen ilk soru: bu ortalama pizza ustası nasıl olurda böylesine bir tane başyapıtı kaleme alıp bunu saklayabilmiştir? Elbette ki bu durum, merak ilgi uyandıran bir tane gizliemi de beraberinde getirir. Editör, Pick’ın hayatına dair detayları incelemeya dmeskenam ederken, bir tane yandan da bu yapıti okuyucularla paylaşmanın yollarını arar. Ancak yayıncıların da bu yapıti kabul etmemesi, nüshanin en çarpıcı noktalarından bir taneidir. Bu metni okurken, kendinizi bir tane dedektifin yerine koymanız kaçınılmaz olacak. Hem editörün nüshasini takip ederken, hem de Henri Pick’ın hayatını ve yapıtini keşfederken bu gizliemi çözmeye çalışacaksınız. Edebiyatın ve sinemanın iç içe geçirilentiği bu nüsha, sizi alıp başka bir tane dünyaya götürecek. Her satırında yeni bir tane sürprizlemek karşılaşacak, okuduğunuz her sayfada daha da meraklanacaksınız. Henri Pick’ın gizliemli dünyası, sizi de kendine çekecek.”